Mengen Sözlüğü



MENGEN İLÇESİNE AİT YÖRESEL KELİMELER

A

ABICA:
 Amca.
 
ACUK: Köy meydanına bakmak için açılan pencere.
 
ACAPLAMAK: Ayıplamak.

AFUR:
 Hayvan yemlerinin koyulduğu ve yem yedikleri yer.
 
AĞNANMA:Yuvarlanma,  kül içinde debelenme.

AHRAZ: Salak, iletişim kurulamayan.

ALKURU: Aşağıdan yukarıya.

ALLAH ANDI VERMEK:
 Yemin vermek.
 
ANADUT ya da ANAZUT: Üçlü çatal biçiminde bir tarım aracı.
 
AŞEVİ: Mutfak.
 
AVLA: Bahçenin etrafına çevrilen çit.
 
AYUĞUL: Ayol.
 
AZIK: Yiyecek

B

BACA OMZU:
 Ocakların üstünde kibrit ve lamba koyulan bölüm.
 
BADANAJ: Patinaj

BADILCAN:
 Patlıcan.
 
BAKANAK: Sığır cinsi hayvanların ayaklarının arkasındaki iki küçük tırnak.
 
BASAKBAŞI: En son merdiven.
 
BASAK: Merdiven.
 
BAYNIMAK: Gelişmek, güçlenmek.
 
BAZLAMA, BAZLAMAÇ: Ekmek türü.

BELLEMEK:  Ezberlemek.

BEREK: Börek.

BESTİL:
 Pestil.
 
BILDIR: Geçen, Geçen sene.
 
BIZA: Buzağı.

BIZALACI:Hamile hayvan. 

BOCUT:
 Bidon, Su testisi.
 
BOSTAN KIRIMI: Ağustos sonu, eylül başı.
 
BÖĞRÜM: Göğsüm.

BÖRTTÜRMEK: Haşlamak

BUBA: Baba.

BUĞAR:
 Çeşme.
 
C

CAĞLIK:
 Banyo.
 
CANEVİ: Göğüs.

CIRLAMAK: Tiz sesle bağırmak.

CIT GADA: Küçük, küçücük.

CIZZIK, CIZ BÜKELEK: Sığırların sıcaktan ve sineklerden huysuzlanması ve gölgeye kaçmaları.

CİCİKLENME: Ekmeklerin küflenmesi.

CİZLEME: Mısırunundan ekmek.

CÖĞÜZ:
 Ceviz.
 
CULUK: Hindi

CUYİM-NİŞİM:
 Hayvanlara çağrılırken kullanılan kelimeler.
 
Ç

ÇATRA (ÇATARA):
 Cam ağacından yapılmış su kabı.
 
ÇEKELEZ: Sincap.

ÇILBIR PARASI: Hayvan satıldıktan sonra çocuklara verilen para.

ÇILTI: Zayıfça, kara-kuru kişi.

ÇIR ÇIR: Fermuar

ÇİÇEKLİK:
 Misafir odalarında süs eşyası koymak için yapılan raf.
 
ÇEKEL:Pulluktaki toprağı temizleyen yassı demir.

ÇOĞUŞ: Çavuş.

ÇOKALAK:
 Kambur, sırtı eğri.
 
ÇOLAKLAMAK: Görmeden eliyle bir şeyi yoklamak.
 
ÇOŞUT: Kısa, gelişmemiş.

ÇÖDÜK: Çocuk ayakkabısı.

ÇÖĞÜRMEK: Çevirmek.

ÇÖRTEN: Çeşmeden akan suyu oluğa taşıyan ortasına kanal açılmış ağaç.

ÇÜKÜNDÜRÜK: Şeker pancarı

D

DALAŞMAK:
 Kümes hayvanları ile kedi, köpek gibi hayvanların kavgası.
 
DAM: Hayvan barınağı.

DAMAKSI:
 Boyunduruğun alt kısmına takılan ağaç.
 
DARALMAK: Sıkılmak, fenalaşmak.
 
DARLIK GELMEK: Fenalık gelmek, içme bir sıkıntı gelmek.
 
DEMŞEK: Şımarık.
 
DEREDAMI: Çamaşırlık, bir adı da akar.

DİNGİLDEMEK:
 Düşecekmiş gibi iki yana sallanmak.
 
DİNGİLMEK: Bir yerden aşağı düşecekmiş gibi sarkmak.
 
DİREMEC: Deste yapılan aracın adı.
 
DİREMEK: Destek vermek, bir şeyi destek yapmak
 
DİREN ya da DİRGEN : İki çatallı ağaç tarım aracı.
 
DİİZE, DİYZE: Teyze.
 
DOMBAY: Manda(Erkek)

DORUK:
 Örülen çorabın burun kısmı.
 
DÖNGEL: Muşmula

DÜVE:  Yavrulamamış dişi sığır.

DÜVENSİLLİK:
 Boyunduruğu düvene bağlayan ağaç.
 
E

EĞSİRAN:
 Hamur yoğrulan kaptaki hamuru hem pazılamak, hem de biten hamur artıklarını sıyırtmakta kullanılan demir alet.
 
EĞÜN: Köy evlerinde salona verilen isim.
 
ELÇEME: Yaramaz.
 
ELET: Götür.
 
ELLEHELİM: Galiba.
 
ELLEK: Fesat çıkaran, sözünde durmayan.
 
ELLİK: Eldiven.
 
EMECEN: Eskiden, bir bezin içine patates püresi ya da başka bir şey konularak çocukların ağzına verilen birçeşit emzik
 
ENDİGÜN: Önceki gün.

ENTARİ: Elbise

EPSİT: Öküz arabası tekerleğinin parmakları.

ERMİYESİ: Beddua, rahat yüzü görmesin, muradına eremesin.

ERÜK:
 Erik.
 
EVEĞUN: Salon.
 
EVERMEK: Evlendirmek.

EVMEK: Acele etmek.

EYSİRAN: Hamur sıyıran.

F

FİSTAN: Kadın elbisesi.

G

GADIM:
 Kardeşim (erkek için).
 
GAKLIK: Köy evlerinde balkon.
 
GAYGANA: Peynirli omlet.
 
GAYINNA: Kaynana.

GAYINNATA: Kayınpeder.

GEGEK:
 Bir şeyi çekmek için kullanılan araç. 
Otluk denilen ekin yığınlarından ekin demetlerini çekmeye yarayan ucu kanca biçiminde uzun ağaçtan tarım aracı.
 
GELİK: Yayla evi

GEREZLEMEK:
 Kapıları ve pencereleri soğuktan korumak için perdelemek.
 
GERİŞ: Köylerin çevresindeki otlak alanlar, mera.
 
GIRNATA: Klarnet

GÖĞERMEK:
 Morarmak, mosmor olmak.
 
GÖVLEZ: Köpek yavrusu.
 
GÖZEMEK: Yün çorapların eskiyen yerlerinin tekrar yünle örülerek
yamanması.
 
GÖZER: Bir cins ekin kalburlamaya yarayan araç.
 
GÖZERLEMEK: Ekin kalburlamak.
 
GUFA: Kova.
 
GUSLAHANE: Banyo.
 
GUŞANE: Küçük tencere.

GÜDÜĞÜM:
 Kardeşim (kız için).
 
GÜĞÜM: Su kabı.

GÜME:
 Yeni doğan hayvanların koyulduğu bölüm.
 
GÜN KAVUŞMAK: Güneşin batması.
 
GÜVLEK: Hayvanlara yiyecek hazırlanan kap.
 
H

HACAT: İhtiyaç

HALAVUT: Pisboğaz, obur.

HALDUR, HULDUR: Özenmeden, çabucak yapılan iş.

HAMBAR:
 Kışlık yiyeceklerin bulunduğu yer(Ambar).
 
HATAŞ: Ateş.

HELA:
 Tuvalet.
 
HELKE: Bakraç.
 
HENGAME: Kargaşa, kalabalık.

HEVLE: Helva.

HINZIR: Kötü, art niyetli kişi; domuz

HORULTU: Araç motor sesi.

HOVLAMAK:
 Ürkmek ya da korku sonucu birden atılmak.
 
HÖCÜRE: Köy evlerinde karanlık oda.

HÖT-HÖT: Uzun bacak, yanında ağaç olan iki sopa ile yürümek.
 
I-İ

IBÜRUK:
 İbrik.
 
İDARE: Tenekeden yapılan gaz lambası.
 
İLENMEK: Beddua etmek.
 
İLİYEN: Leğen.

İMÜK: Gırtlak, boğaz.

İRKMEK: Biriktirmek.

İYCÜK: Azcık
 
K

KAVLAK:
 Kabuk ya da derisi soyulmuş, kavlamış.
 
KAVLAMAK: Dış kabuk, ya da derinin soyulması.
 
KAVSAL: Yazın harmandan samanlığa saman taşımakta kullanılan araç(Sele).
 
KAVŞAMAK: Gevşemek, dağılmak.
 
KAVUT: Kavrulmuş, öğütülmüş çeşitli kuruyemiş.

KELEZLENMEK:
 Perdeli, sisli, bulanık görmek.
 
KEMRE: Hayvan gübresi, Sığır cinsi hayvanların ahırlarda biriken pislikleri.
 
KESİK: Köyde sığırların her gün bir aile tarafından sırayla topluca otlatılması.
 
KEŞ: Torba yoğurdunun kurutulmuş şekli.

KILINMAK:
 Karşı gelmek.
 
KİLER: Süt ve süt ürünlerinin koyulduğu yer.
 
KİREN: Kızılcık

KlĞlŞTI:
 Hışırtı, sessiz bir ortamda duyulan çok hafif ses.
 
KOCAKUŞ: Kartal, Şahin.

KÖÖÇÜN: Evin giriş kısmı, odun, kozalak konulan yeri.

KÖMEÇ(GÖMEÇ):
 Bir cins büyükçe köy ekmeği, iri somun.
 
KÖMÜŞ: Manda(Dişi)

KÖSNÜK:
 Çökmüş, yere oturmuş.
 
KÖSNÜMEK: Çöke kalmak, çöküvermek.
 
KURULUK: Köylerde, evlerin yanında bulunan, odun ve tarım araç-gereçlerinin saklandığı ağaçtan yapılmış küçük bina.
 
KÜRÜMEK: Kürekle temizlemeye, toplamaya çalışmak.
 
KÜYNER: Köknar.

L

LAPÇIN:
 Kara lastik.
 
M

MAHNA: Bahane.

MASAT: Tırpan bileme taşı.

MAYHA: Panayır.

MISTAN: Geri zekalı, saf...

MİSİR:
 Mısır.
 
MOSKOF: Merhametsiz, vicdansız, dinsiz...

MOTUR: Traktör.

MUNDAR, MURDAR: Kesilmeden ölen, haram et.

MUSMUL: Yenilmesi helal olan hayvanlar.

N

NAMAZLA: Seccade.

NEELET: Lanet

NEMMBEN: Ne bileyim ben?

O-Ö

OLLUK-OLUK: Çeşme önünde hayvanların su içmesi için yapılan ağaçtan ya da betondan suluk.

OTYOLUMU:
 Haziran ayı.
 
ÖĞENDİRE(ÜRGENDİRE): Ucu çivili uzun değnek, öküzleri yönlendirmek için kullanılır.

ÖRÜKLEME: Ağzına kadar doldurma(sıvı olmayan şeyler için kullanılır).

P-R

PANTUL: Pantolon.

PATATİS: Patates.

PEŞKİR: Havlu.

PİSLAYAÇ:
 Saç üzerinde yapılan ekmeği çevirmeye yarayan alet, isli ağaç.
 
PÖRÜ: Küçük çivi.
 
S-Ş

SABANGAYA: Sapan

SAHAN: Bakır tabak, kap.

SALINGAÇ: Salıncak.

SALMALIK: Güz bitiminde hayvanların güdülmemesi, serbest kalması.

SAYFAN:( Farsça) Gölgelik, bostan beklemek için yapılan küçük kulube.

SEDİR:
 Tahtadan yapılan ve sadece oturmak amacıyla kullanılan oturmalık.
 
SELAVATLAMAK: Uğurlamak.
 
SIRACALI: Pis.
 
SIRNAŞUK: Yapışkan,yalaka tip.

SİYAT:
 Köy evlerinde giriş yeri.
 
SİYMEK: Çiş yapmak, işemek.

SUSA:
 Yol boyunca.
 
SÜBEK: Bebeklerin altına sürülen çiş muhafaza kabı.

SÜMSÜK: Yumruk.

SÜRGE ÇEKMEK: Sürülmüş tarlayı düzleştirmek.

SÜTLÜK: Mutfak.

ŞAŞUDU: Şaşırdı.

T

TAHMAZ: Aldırmaz.

TEMEK:
 Hayvan dışkılarının atıldığı pencere.

TOKUŞ: Boğa güreşi.
 
U-Ü

UŞAK: Çocuk.

UNCANA: O kadar.

ÜNNEMEK: Seslenmek.

V-Y

VİDİKLEMEK: Fazla kurcalamak.

VİYVİ: Hindi yavrusu.

VUYHA: Kartal, şahin ya da atmaca kovmak için bağırma şekli.

YAL: Kepekten yapılan sulu hayvan yiyeceği.

YASLIYAÇ:
 Ekmeğin şekil verildiği tahta.
 
YAYIK: Yoğurdu çalkalayıp, ayran ve tereyağ elde etmeye yarar.

YIMIRTA:
 Yumurta.
 
YIRÇALMIŞ: Söz dinlemeyen, asi.

YULAR: Büyükbaş hayvan bağı.

YÜKLÜK:
 Yatak, yorgan koyulan yer.

YÜRÜK: Tavşan dudak.
 
Z

ZAHRA:
 Hayvan yemi, zahire.
 
ZEMHERİ: Karakış

ZERHOŞ:
 Sarhoş.

ZEVZEK: Saçma sapan konuşan, dengesiz.
 
MENGEN İLÇEMİZE ÖZGÜ DEYİMLER
 
1- Dil kırma: Güzel konuşmak için kendini zorlarken gülünç duruma düşmek.
 
2- Gasiyan etmek: Kusmak.
 
3- Çonu ağrımak: Kalçası ağrımak.
 
4- Kemlik gelmek: Fenalaşmak.
 
5- Hamur yazmak: Yufka açmak.
 
6- Yalan sığmak: Yalan söylemek.
 
7- Çekiş etmek: Kavga etmek.
 
8- Mahna bulmak: Ayıplamak, kınamak.
 
9- Yalakalık etmek: Çok fazla şımarmak.
 
10- Tepe taklak gelmek: İşleri tersine gitmek.
 
11- Dingilbaş kurmak: Baş ve boyun üzerinde takla atmak.
 
12-Barhananız bereketli olsun: Sohbetiniz hayırlı, bereketli olsun.

13-Bizim uşak akıl delisi: Bizim çocuk süper zeka.

14-Kara yerler yesin: Birisinin ölümünü istemek, beddua.

15-Kara kurtlar yesin:Bir hayvan için beddua şekli.

16-Niyman kemsin: Ne kadar kötüsün

17-Beri bak: Bana bak, beni dinle.

18-En akıllısı deymene(değirmene) yoğurt öğütmeye gidiyor: En akıllısı böyle saçmalık yaparsa, diğerleri ne yapmaz?

19-Devrülesi: Bir hayvanın ansızın ölmesi için beddua.

20-Suya gidenin helkesi, oduna gidenin baltası: Herkesin peşine takılan, aylak kimseler için söylenir.

21-Daş atana keş at:  Kötülük yapana iyilik yap.

22-Yavan yaşık: Kanaatkarane verilene şükretmek, kuru ekmek ya da bol gıda farketmez, razıyız anlamında.

23-Don yağı: Soğuk, topluma girmeyen kişi.

24-Mırın kırın etmek: Gönülsüz davranmak, net olmamak.

25-Palas pandıras: Aniden gelmek, gitmek;  toparlanmaya vakit bulamamak. 

26-Kazı Koz Anlamak: Söylenen şeyi tamamen yanlış anlamak.


 MENGEN’DE EN ÇOK KULLANILAN ATASÖZLERİ
 
1- Süte düşmüş ak kaşık.
 
2- Bulutlar Devrek'e, öküzler zelveye.
 
3- Azı çocuğa, çoğu kocana gösterme.
 
4- Harman yel ile düğün el ile olur.
 
5- Kılıç keser, kol öğünür.
 
6- Bostanda iziniz olsun, yemeğe yüzünüz olsun.
 
7- Çobansız sürüye kurt düşer.
 
8- Eğri otur; ama doğru konuş.
 
9- Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.
 
10- Çok söyleme arsız edersin, kitleme hırsız edersin.
 
11- Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah'a emanet et.
 
12- Ateş, kışın tatlısıdır.
 
13- Adın çıkacağına canın çıksın.
 
14- Ayı derisinden post, gavurdan dost olmaz.
 
15- Duman bacaya, kızlar kocaya. 

16-Evmeyenle ölmeyen çok şey görür, muradına erer.

17- Ay gelir albırdak, yıl gelir yılbırdak.
KADISUSUZ KÖYÜ
 



DUYURU PANOSU

---Kadısusuz Köyü---
---
--- Linkler sayfamızdan birçok faydalı siteye kolayca ulaşabilirsiniz.---
Sağ tarafta yer alan ziyaretçi sayacımız, sayfanın sonunda yeniden düzenlenerek yayınlanmıştır. Yeni sayacımızda günlük ve toplam tekil ziyaretçi sayısı ve klik sayısı ile online ziyaretçi sayısı bulunmaktadır..---
Sitemiz ziyaretçi defterine ve birçok sayfamıza yorum ve düşüncelerinizi yazabilirsiniz, yorum için üyelik gerekmemektedir.---

Kadısusuz.tr.gg

HABERLER
 
 
 
Bütün hakları saklıdır,izinsiz kopya edilemez ve kullanılamaz!Copyright ©25.11.2007 Powered by Bilal KARABULUT&Ahmet KORKMAZ kadisusuz.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol